DİĞER
"Hayatı felaketleri, yeisi, tesellileri ve keyfiyle bir arada kavrayan; gündelik hayata dair orijinal tespitleri ve gözlemleri olan; ekmek parası için denizin de, güneşin de, havanın da kahrını çeken, fakat yalnız insanların kahrını çekemeyen Cemil Süleyman, bütün bunları da hınzır benzetmeler, mütebessim eleştiriler ve kıvrak bir Türkçeyle yazan sahici bir yazar..."
Yalnızca kendi çıkarlarını korumayı dert eden yönetici gruplar, mucizeler meydana getiren lider onun hakkından gelebilecek bir rakiple karşılaşır karşılaşmaz paramparça olacaktır
Ne edebiyat ne de siyaset tarihçisiyim. Dünyanın bazı hâllerini, Türkiye'de olup bitenlere benzetme eğiliminde olmam bana bu konuda kalem oynatma hakkını vermez...
Albert Camus haklı olsaydı, bir ülkeyi tanımak için orada insanların nasıl seviştiğine ve öldüğüne bakmak yetseydi, Türkiye hakkında ne düşünürdük?
Yaşanan yokluğun mutfağı nasıl etkileyip şekillendirdiği, yokluğu çekilen gıdaların yerine ikameleri kullanılarak tasarruf için neler yapıldığı her savaş dönemi önemli bir konu olmuştur...
26 Mayıs 1940 tarihinde günlüğüne şu notu düştü: “En iyisi insanın yanında hep küçük bir şişe morfin bulundurması.” Sevmiş olduğu dünyasının bir daha geri gelmeyeceğini anlamıştı...
Özgür Mumcu: Kendine güvenen toplumların güçlü yöneticiye ihtiyacı yoktur. Kabiliyetleriniz sınırlıysa, aklınız olgunlaşmadıysa ve kendi kendinizi çekip çevirecek cesaretiniz yoksa güçlü bir yöneticiye aşerirsiniz
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık